Ormanlar ya da yeşil alanlar yaşam kaynağıdır. Modern devletler ormanlara çok büyük önem verirler. Çünkü orman ya da yeşil alanlar toplum için Olmaz ise olmazlardandı. Hatta hala geçerli olan bir sloganımız bile var. “Ormanı sev Yeşili Koru”. Hatta çocukluk yıllarımdan hatırladığım Bir de çocuk şarkısı vardı. “Yaz Demeden Kış Demeden Ağaç Ekelim” Sözleriyle devam eder giderdi. Ancak yukarıda sözlerini yazdığım sloganlar Sadece sözlerde kalmış nostalji. Ağaçları bir şekilde yakıp oteller yaptık Ağaçları yok ederek imara açıp betona boğduk Bir takım siyasi çekişmelerle binlerce hektar Orman alanlarımız geçen yıl yer ile yeksan oldu. Hülasa her tarafı betona dönüştürdük. Verimli tarım alanlarını konut alanına tahsis ettik. Son yirmibeş yılda Bulgaristan büyüklüğünde Tarım alanını kaybettik. Peki ne karşılığı ? Beton ekonomisi karşılığında. Çimento fabrikaları tam gaz çalıştığı sürece Ülkemizde gıda krizinin olmaması akla ziyandır. Artık her yanan orman alanı için Hangi oteller zinciri otel yapacak diye düşünüyoruz. Beton ,evet şimdilik kaydıyla kazanç getiriyor. Herkes lüks ev ve şatafat peşinde Ama nereye kadar düşündük mü ? Orman alanlarımız bir bir yok edilirken Düşünce sahipleri ile Kalpleri mühürlenmemiş ya da katılaşmamış olanlara Bir çift sözüm olacak Hiç mi vicdanınız yok. Tamam sizlerin gözünüzü para hırsı bürümüş anladık Bizden, ya da sizden sonrakileri Hiç mi düşünmüyorsunuz ? Kalbiniz bu kadar mı katılaştı. Marketlerdeki fiyatlar size bir şey çağrıştırmıyor mu ? Yanmış ya da yakılmış ormanlar Vicdanınızda “cız” diye bir ses çıkartmıyor mu ? Anladım o “cız” sesi sizden çıkmıyor Sizlerin vicdanı para sesi olan “hışırtıya” alışmış Bundan zerre kadar şüphem yok. Dünyada sizi ya da sizleri şikayet edeceğim yer yok Bir defa haklı şikayetim oldu tabiatla alakalı olarak İki yıldır zerre kadar yol alamadım. Adaletin tozlu raflarına havale edilmiş olmalı. Ama sizleri Yüce Yaradana şikayet ediyorum. Hem de yüreğimin tam ortasından ve samimiyetimle.