Çocukluk yıllarımdan itibaren İrili ufaklı darbelere şahitlik ettim. Darbelerin toplum hayatına çok büyük etkileri vardır. Darbeler toplumu dejenere ederek duyarsızlaştırmakta. Ahlaklı gibi ama hattı zatında Ahlak yoksunluğuna adeta davetiye çıkartmakta. Bunun böyle olduğunu toplum hayatımızda görüyoruz. Ancak darbeler en çok siyasi arenaya zarar verdi. İnsanların nasıl ahlakı var ise, Siyasetinde ahlakı vardır ve olmalı da Ancak günümüzde bu ahlaktan bahsetmek  Pek mümkün gorünmüyor. Gerek ülkemiz geneli,gerekse yerel olarak böyle. Böyle diyorum ama böyle olmamalıydı. Amaca ulaşmak için her şeyin mübah görüldüğü Çamur atmada adeta yarış halinde olunması Siyasi ahlakın çökmüş olduğunun göstergesi değil mi ? En tepeden en alt siyasiye kadar yalanın tavan yapması Kazanma uğruna yapılmayacak hizmetlerin sözünün verilmesi (Aksaray'a Tren'in gelmesi meselesi gibi) Ahlakın erezyona uğradığını göstermiyor mu ? Peki siyasetçi tamam kandırıyor aldatıyor vs. Ancak bu duruma kananların hiç mi suçu yok ? Ünlü dolandırıcı Sülün Osman hikayesini açın okuyun isterseniz. Yerel seçimler yaklaşıyor yani yalan mevsimi açılıyor. Daha paketi açılmamış yalanlara hazır olun  Söyleneceğinden emin olduğum yalanlara  İnanıp inanmamak konusunda tamamen özgürsünüz ! Ama size tavsiyem inanmayın çünkü yaşanmışlıklar var. Göksu, Havaalanı, Kızılırmak suyu, Tren Yolu. O zaman son bir soru Kendinizi nasıl hissediyorsunuz ?