Ülkemiz ağır bir ekonomik buhrandan geçiyor. En büyük sıkıntıyı ise orta halli aileler çekiyor. Çarşı pazar alev almış durumda. Marketlere gitmeye korkuyor vatandaşlarımız. Böyle bir enflasyona hiç kimse dayanamaz. Ancak işin ilginç tarafı Böyle bir durumda belli bir kesim Servetlerine servet katıyor. Peki bu nasıl oluyor derseniz izah edeyim. Hükümetin çıkardığı Kur korumalı mevduat sistemi Halkın cebinden çaktırmadan alarak zenginleri ihya ediyor Hazineden yani halkın cebinden ödenen faiz 141 milyar lira Kime gitti bu para ? Üretimi mi ? Hayır. Sıcak paraya gitti Yani halkımızın boğazından kestiği paradan. Belli bir kesim ha bire pompalıyor uçtuk kaçtık gibi. Kardeşim boşuna uğraşma yırtmayın kendinizi. Halkımız pazarda markette birebir yaşayarak öğreniyor. Avrupa şöyleymiş, ABD böyleşmiş gibi palavra sıkmayın Bakın o ülkelerdeki enflasyon rakamlarına. Kuru gürültüyle hareket ederek kandırdığınızı sanmayın. Sıkıntılıyız deyin geçin isterseniz. Kurtuluş savaşı ile deörneklendirmesini  boşlayın artık Külahımızı önümüze koyup düşünme vakti. “Biz nerede yanlış yaptık” demenin vakti. Başka ülkeleri örnek vererek yanlışların üstünü örtme vakti değil. Biz Türkiye Cumhuriyetinde yaşıyoruz. Orta yaşın üzerindeki bu çileli başım böylesini görmedi. Gördü ama iki hafta içerisinde her şey rayına girdi Pahalı mal pahalandı döviz yerli yerine oturdu. Ancak günümüzde fiyatlar ne dur biliyor ne de durak. Aylık ötelemeler 6 aylara kadar çıktı. Ha bu gün ha yarın sıkın dişinizi diye telkin veriliyor. Kurtulduk ,kurtuluyoruz,kurtulacağız. Ceğiz ve cağızlarla günümüzü kurtarmaya çalışıyoruz. Muhalefet artık gündemi belirliyor. KYK,EYT,3600 ek gösterge. Bunların hepsi Muhalefetin gündem belirlemesiyle  hayata geçmiş çalışmalar. İktidar ortaklarının yerinde olsam yeni hikayeler yazarım. Ama yazacak hikaye kaldıysa.