Dengeli bir beslenme şekli, düzenli uyku ile vücudunuzu Ramazan ayında zararlı fazlalıklarından arındırarak kendinizi yenileyebilirsiniz. Metabolizma, gün içerisinde tüketilen gıdaları hazmetmekle uğraştığı için vücudumuzun savunma ve bağışıklık sistemi zayıflar. Oruç sırasında sindirime ayrılan zaman azaldığı için, iftar ve sahurda dengeli ve sağlıklı beslenmeyle mide ve bağırsaklar bu süreçte dinlenerek kendini yeniler. Özellikle durmaksızın çalışan karaciğerin dinlenmesine olanak sağlayan oruç, kan içerisinde yer alan akyuvarların da performansıyla vücudumuzdaki her organı ayrı ayrı dinlendirir ve hastalıklara karşı direnç sağlar. Oruç tuttuğunuzda vücuttaki hücreler otofaji adı verilen hücresel bir işlemi başlatır. Bu işlem, hücrelerin parçalanması ve zaman içerisinde hücrelerde oluşan ölü ya da işlevsiz proteinlerin atılmasını sağlar. Otofaji oranının artması kanser ve alzheimer gibi hastalıklara yakalanma riskini azaltır.Düzensiz, sağlıksız beslenme ve hareket azlığındaki artış neticesinde tip 2 diyabet son yıllarda önemli derecede yaygın hale gelmiştir. Yüksek kan şekeri seviyeleri insülin direncinin artmasına sebep olur. Sağlıklı beslenme kuralları ile tutulan oruç, kan şekeri seviyelerinde önemli miktarda azalmaya yardımcı olurken dolayısıyla insülin direncinde de azalmaya sebep olur.Oruç ile ilgili bir diğer yapılan araştırmada diyabetin en önemli komplikasyonlarından biri olan böbrek hasarına karşı koruduğunu da ortaya çıkarmıştır. Bu da gösteriyor ki oruç, tip 2 diyabetine yakalanma riski yüksek insanlar için koruyucudur.Oksidatif stres, yaşlanmanın yanında daha pek çok kronik hastalığa (diyabet, obezite, kanser vb.) neden olan durumlardan biridir. Yapılan araştırmalar oruç tutmanın vücudun oksidatif strese karşı direncini arttırdığını ortaya çıkarmıştır.Ayrıca uzun süreli açlığın inflamatuvar belirtilerini azaltarak birçok yaygın hastalığın ana nedeni olan iltihaplara karşı korunmayı sağladığını göstermiştir.Sağlıksız beslenme, hareket azlığı gibi çeşitli faktörler kalp hastalığı riskinin artmasına yol açar. Oruç, kalp sağlığını destekleyen faktörlerden iyi kolesterol olarak bilinen HDL kolesterolü artırırken kötü kolesterol olan LDL ve trigliserid oranlarında düşüşe yardımcı olur.Yapılan bir araştırmada orucun yağ ve şeker metabolizmasında rol alan ve kalp hastalıkları ve kalp krizine karşı koruyan bir hormon olan adiponektinin seviyesini artırdığı sonucuna ulaşılmıştır.Kanser hastalığı, kontrolsüz hücre büyümesi ile karakterize olmuş bir hastalıktır. Oruçlu kişide organizma kendini kontrol etmeye vakit bulur ve böylelikle kanser hücrelerinin oluşumunu başından engellemiş olur.Ramazan ayında oruç tutarken uzaklaştığımız fiziksel istekler, beynimizin yapılan işlere yoğunlaşmasını sağlar. Gereksiz metabolik aktivitelerle uğraşmayan vücut, algılama ve öğrenmeye odaklanarak hafızamızın daha iyi çalışmasına katkıda bulunur. Açlık, beyin sağlığı için önemli olduğu saptanan çeşitli metabolik özellikleri iyileştirir.Yapılan çalışmalarda beyin fonksiyonları için faydalı olabilecek yeni sinir hücrelerinin büyümesini artırabileceğini göstermiştir. Aynı zamanda yetersizliği halinde depresyon ve farklı beyin problemlerine yol açabilen nörotrofik faktör denilen beyin hormonu seviyelerinin artmasına da yardımcı olur.Alzheimer hastalığı, çoğunlukla ileri yaştaki insanlar arasında görülen çok yaygın bir nörodejeneratif hastalıktır. Bu hastalığın kesin olarak bir tedavisi yoktur. Bu nedenle ilk etapta ortaya çıkmasını önlemek büyük önem taşır. Yapılan bir araştırma, orucun Alzheimer ve Parkinson hastalığının oluşumunu geciktirebileceğini ya da ciddiyetini azaltabileceğini ortaya çıkarmıştır.
Anasayfa
Yazarlar
İbrahim Bozkıl
Yazı Detayı
Bu yazı 701+ kez okundu.
Oruç tutunca vücudumuzda neler olur?
Dengeli bir beslenme şekli, düzenli uyku ile vücudunuzu Ramazan ayında zararlı fazlalıklarından arındırarak kendinizi yenileyebilirsiniz. Metabolizma, gün içerisinde tüketilen gıdaları hazmetmekle uğraştığı için vücudumuzun savunma ve bağışıklık sistemi zayıflar. Oruç sırasında sindirime ayrılan zaman azaldığı için, iftar ve sahurda dengeli ve sağlıklı beslenmeyle mide ve bağırsaklar bu süreçte dinlenerek kendini yeniler. Özellikle durmaksızın çalışan karaciğerin dinlenmesine olanak sağlayan oruç, kan içerisinde yer alan akyuvarların da performansıyla vücudumuzdaki her organı ayrı ayrı dinlendirir ve hastalıklara karşı direnç sağlar. Oruç tuttuğunuzda vücuttaki hücreler otofaji adı verilen hücresel bir işlemi başlatır. Bu işlem, hücrelerin parçalanması ve zaman içerisinde hücrelerde oluşan ölü ya da işlevsiz proteinlerin atılmasını sağlar. Otofaji oranının artması kanser ve alzheimer gibi hastalıklara yakalanma riskini azaltır.Düzensiz, sağlıksız beslenme ve hareket azlığındaki artış neticesinde tip 2 diyabet son yıllarda önemli derecede yaygın hale gelmiştir. Yüksek kan şekeri seviyeleri insülin direncinin artmasına sebep olur. Sağlıklı beslenme kuralları ile tutulan oruç, kan şekeri seviyelerinde önemli miktarda azalmaya yardımcı olurken dolayısıyla insülin direncinde de azalmaya sebep olur.Oruç ile ilgili bir diğer yapılan araştırmada diyabetin en önemli komplikasyonlarından biri olan böbrek hasarına karşı koruduğunu da ortaya çıkarmıştır. Bu da gösteriyor ki oruç, tip 2 diyabetine yakalanma riski yüksek insanlar için koruyucudur.Oksidatif stres, yaşlanmanın yanında daha pek çok kronik hastalığa (diyabet, obezite, kanser vb.) neden olan durumlardan biridir. Yapılan araştırmalar oruç tutmanın vücudun oksidatif strese karşı direncini arttırdığını ortaya çıkarmıştır.Ayrıca uzun süreli açlığın inflamatuvar belirtilerini azaltarak birçok yaygın hastalığın ana nedeni olan iltihaplara karşı korunmayı sağladığını göstermiştir.Sağlıksız beslenme, hareket azlığı gibi çeşitli faktörler kalp hastalığı riskinin artmasına yol açar. Oruç, kalp sağlığını destekleyen faktörlerden iyi kolesterol olarak bilinen HDL kolesterolü artırırken kötü kolesterol olan LDL ve trigliserid oranlarında düşüşe yardımcı olur.Yapılan bir araştırmada orucun yağ ve şeker metabolizmasında rol alan ve kalp hastalıkları ve kalp krizine karşı koruyan bir hormon olan adiponektinin seviyesini artırdığı sonucuna ulaşılmıştır.Kanser hastalığı, kontrolsüz hücre büyümesi ile karakterize olmuş bir hastalıktır. Oruçlu kişide organizma kendini kontrol etmeye vakit bulur ve böylelikle kanser hücrelerinin oluşumunu başından engellemiş olur.Ramazan ayında oruç tutarken uzaklaştığımız fiziksel istekler, beynimizin yapılan işlere yoğunlaşmasını sağlar. Gereksiz metabolik aktivitelerle uğraşmayan vücut, algılama ve öğrenmeye odaklanarak hafızamızın daha iyi çalışmasına katkıda bulunur. Açlık, beyin sağlığı için önemli olduğu saptanan çeşitli metabolik özellikleri iyileştirir.Yapılan çalışmalarda beyin fonksiyonları için faydalı olabilecek yeni sinir hücrelerinin büyümesini artırabileceğini göstermiştir. Aynı zamanda yetersizliği halinde depresyon ve farklı beyin problemlerine yol açabilen nörotrofik faktör denilen beyin hormonu seviyelerinin artmasına da yardımcı olur.Alzheimer hastalığı, çoğunlukla ileri yaştaki insanlar arasında görülen çok yaygın bir nörodejeneratif hastalıktır. Bu hastalığın kesin olarak bir tedavisi yoktur. Bu nedenle ilk etapta ortaya çıkmasını önlemek büyük önem taşır. Yapılan bir araştırma, orucun Alzheimer ve Parkinson hastalığının oluşumunu geciktirebileceğini ya da ciddiyetini azaltabileceğini ortaya çıkarmıştır.
Ekleme
Tarihi: 14 Nisan 2022 - Perşembe
Oruç tutunca vücudumuzda neler olur?
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.