Geçmişimizin mirasını, geleceğimizin emanetini bitiriyoruz (Afiyet olsun beyler!)
Bu dönemde yaşayan nesli, geçmişten geleceğe bölgemizde en şanslı kuşak olarak görüyorum!
Neden öyle düşünüyorsunuz derseniz.
Atalarımızdan bize miras kalan ve gelecek kuşaklardan; bölgemizde yaşam ve doğa adına ne varsa ırzına geçiyoruz!
İlçemizde kıraç denilen bölgede atalarımız dün bir kova suyu çıkarmak için özellikle ergenlik dönemindeki çocukları ata süvari yaparlarmış. At döneceği yeri bilirmiş bazen sıcaktan çocuk tatlı bir uykuyla mayışırmış! Koyun sürüleri meradan gelince havzan boşalır(mış).
Günümüzde bile binlerce yılda oluşan yer altı suyu tükenmesin diye arabasını kova ile yıkayan, duş alırken kova kullanan duyarlı insanlar mevcut.
Ya öte tarafından; “6'da yetmez 7 tane ver allah'ım ver ver...” diyen 7 kocalı hürmüz misali; 3-5 kuyusunda marttan kasıma dek fütursuzca suyu akıtanın gram umrunda mı yaşam kaynağımızın geleceği!
Hele bir de tarlanın başına güneş enerjisi aldıysa değme keyfine!
Peygamberimiz bize, “Irmaktan abdest alırken bile suyu israf etme” derken, bugün alacağımız cevap hazırdır, “Ne o canım Allah'ın suyu mu bitecek!”
Atalarımız Ortaasya'dan Anadolu'ya göç ederken bile Anadolu'nun verimli topraklarının küçükbaş hayvancılık için önemini görmüşler!
Ama bizim kuşak akıllı, koyunla kuzuyla kim uğraşacak canım!
Ek beş dönüm pancar, uğraşma koyunla-keçiyle.
Neticesi Allah'ın bir lütfu o özellikle yağmur yağdığında burcu burcu kokan, onu yiyen hayvanın etine-sütüne lezzet veren yüzde 100 doğal yavşanlıkları evimizin yanına dek sürüp tarla yaptık.
Oralarda yaşayan yüzlerce türü yerinden ederken koyunculuğu da sıfırladık.
Dün kuş cenneti diye anılan bölgemizdeki birçok sulak alanı ellerimizle kuruttuk.
Belki 10 belki 20 bizden sonraki gelecek kuşakların suyunu peşin olarak bugün biz tüketiyoruz.
Bırakın o kadar ileri kuşakları bizim bile musluğu açtığında tıs sesiyle karşılaşıp çaresiz kalmamıza ramak kaldı!
Türkiye'nin en kurak bölgesinde hem de suyu en çok tüketen ürünler revaçta; pancar, mısır, yonca...
Bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete derken, Allah sonumuzu hayır etsin.
Bizim şanslı kuşak ise büyük bir hırsla atalarımızdan bize miras kalan mera arazileri, su kaynakları ve sulak alanları büyük bir iştahla bitirirken, gelecek kuşakların emanetinin tabutuna son çiviyi çakmaya da ramak kaldı Allah sonumuzu hayır etsin!
Anasayfa
Yazarlar
Mutlu Eskilli
Yazı Detayı
Bu yazı 732+ kez okundu.
Geçmişimizin Mirası
Geçmişimizin mirasını, geleceğimizin emanetini bitiriyoruz (Afiyet olsun beyler!)
Bu dönemde yaşayan nesli, geçmişten geleceğe bölgemizde en şanslı kuşak olarak görüyorum!
Neden öyle düşünüyorsunuz derseniz.
Atalarımızdan bize miras kalan ve gelecek kuşaklardan; bölgemizde yaşam ve doğa adına ne varsa ırzına geçiyoruz!
İlçemizde kıraç denilen bölgede atalarımız dün bir kova suyu çıkarmak için özellikle ergenlik dönemindeki çocukları ata süvari yaparlarmış. At döneceği yeri bilirmiş bazen sıcaktan çocuk tatlı bir uykuyla mayışırmış! Koyun sürüleri meradan gelince havzan boşalır(mış).
Günümüzde bile binlerce yılda oluşan yer altı suyu tükenmesin diye arabasını kova ile yıkayan, duş alırken kova kullanan duyarlı insanlar mevcut.
Ya öte tarafından; “6'da yetmez 7 tane ver allah'ım ver ver...” diyen 7 kocalı hürmüz misali; 3-5 kuyusunda marttan kasıma dek fütursuzca suyu akıtanın gram umrunda mı yaşam kaynağımızın geleceği!
Hele bir de tarlanın başına güneş enerjisi aldıysa değme keyfine!
Peygamberimiz bize, “Irmaktan abdest alırken bile suyu israf etme” derken, bugün alacağımız cevap hazırdır, “Ne o canım Allah'ın suyu mu bitecek!”
Atalarımız Ortaasya'dan Anadolu'ya göç ederken bile Anadolu'nun verimli topraklarının küçükbaş hayvancılık için önemini görmüşler!
Ama bizim kuşak akıllı, koyunla kuzuyla kim uğraşacak canım!
Ek beş dönüm pancar, uğraşma koyunla-keçiyle.
Neticesi Allah'ın bir lütfu o özellikle yağmur yağdığında burcu burcu kokan, onu yiyen hayvanın etine-sütüne lezzet veren yüzde 100 doğal yavşanlıkları evimizin yanına dek sürüp tarla yaptık.
Oralarda yaşayan yüzlerce türü yerinden ederken koyunculuğu da sıfırladık.
Dün kuş cenneti diye anılan bölgemizdeki birçok sulak alanı ellerimizle kuruttuk.
Belki 10 belki 20 bizden sonraki gelecek kuşakların suyunu peşin olarak bugün biz tüketiyoruz.
Bırakın o kadar ileri kuşakları bizim bile musluğu açtığında tıs sesiyle karşılaşıp çaresiz kalmamıza ramak kaldı!
Türkiye'nin en kurak bölgesinde hem de suyu en çok tüketen ürünler revaçta; pancar, mısır, yonca...
Bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete derken, Allah sonumuzu hayır etsin.
Bizim şanslı kuşak ise büyük bir hırsla atalarımızdan bize miras kalan mera arazileri, su kaynakları ve sulak alanları büyük bir iştahla bitirirken, gelecek kuşakların emanetinin tabutuna son çiviyi çakmaya da ramak kaldı Allah sonumuzu hayır etsin!
Ekleme
Tarihi: 04 Ağustos 2022 - Perşembe
Geçmişimizin Mirası
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(1)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.
Susuz Eskilli
(04.08.2022 11:49 -
#170)
Valla o zaman şartlar zormuş kuyudan kovayla su taşınırmış şimdi daha zor oldu kovayla su çekecek kuyu da yok evlerde 21. Yüzyılda su yok bence Eskile yapılması gereken en büyük hizmet park bahçe değil evlere bi su