Kıymetli okurlarımız;
Genel seçim derken, yerel seçim derken seçimleri bir bir geride bıraktık.
Genel seçimde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı ikinci tura bırakan seçmen, yerel seçimde ciddi bir uyarıda bulundu.
Yaklaşık 22 yıldır koşulsuz Ak Parti’yi destekleyen seçmen artık sorgular oldu.
Boşuna dememiş Süleyman Demirel, “ Boş tencere hükümeti götürür” diye.
Uzun bir süre cebi dolu olan vatandaşımız cebi biranda boşalınca sorumluları aramaya başladı.
Eee sorumlu olarak daima bu ülkeyi yöneten isimler gösterilir. Öyle ya yönetime talip olurken, refah seviyenizi yükselteceğiz vaadiyle yola çıkıyorlar.
Bütün bunları bir arada toplarsak vatandaş bir uyarı verilmesi gerektiğini düşünmüş olmalı ki, bunuda yaptılar.
CHP hiçbir zaman bu seçim yükselen oy benim oyum diye sahip çıkmasın.
Yükselen oy Ak Parti’ye kırgın, kızgın kesimin oyu.
Bir çoğu sandığa bile gitmedi.
Düşünün yaklaşık 13 milyon kişi sandığa gitmedi.
Bu rakamın neredeyse yarısından fazlası Ak Parti’nin seçmeniydi.
2005 yılında başladığım gazetecilik mesleğimin ilk yıllarında Ak Parti teşkilatında bir genel kurul toplantısına şahit olmuştum. Adeta karnaval havasında bir genel kurul olmuştu. Aday olacak isim, yapılacak liste günler öncesinden konuşulur, kulisler yapılır , daha neler neler. İlçede nerdeyse hemen hemen herkes teşkilatı yönetimi tanırdı.
Geldiğimiz noktada Ak Parti’nin adına söylüyorum ne yazık ki, kimse eskisi gibi ne yönetimle ilgileniyor ne partiyle.
O zamanlar vatandaşın ekonomik durumu iyiydi.
Çünkü elimizde yem karma makinesi varken destekle yenisini alıyorduk.
Faizsiz yem kredisi çekip parasıyla fiyatını sormadan araba ev alıyorduk.
Kurduğumuz kooperatifin ineklerini satıp parasını kullanıyorduk.
Tarlamız için aldığımız faizsiz krediyle altın yada döviz alıyorduk. Onlar veriyor biz alıyorduk.
Onlar veriyor biz alıyorduk
Onlar oy istiyor biz veriyorduk.
Ne oldu sonuç.
Bedava gibi düşündüğümüz ve aldığım kredilerle sorgulamadan aldığımız arabalar 10 lirayken 100 lira oldu, 10 liraya alınan evler 100 lira oldu.
Şimdi suçlu arıyoruz.
Acaba hiç oturup düşündük mü kendi kendimize, bana bu faizsiz kredi yem desteği olarak verildi, amaç hayvansal üretimi artırmak, ben bunu niye dolar ve altında değerlendiriyorum ki” diye.
Yok düşünmedik çünkü o gün için para bize daha tatlı geldi. Gelecek önemli değil, nasıl olsa bir suçlu buluruz dedik.
Uzun bir dönem para içinde yaşamaya alışmış vatandaşın çeşmesini bir anda kesersen tepkisi sert olur.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bir sözü aklıma geldi.
Artık dünyada hiçbir şey eskisi gibi olmayacak….
Kalın sağlıcakla…