Dolarizasyon, bir ülkede yerleşik ekonomik birimlerin, yüksek enflasyon ve belirsizlik ortamı yüzünden ulusal paranın muhtemel değer kaybından korunmak için yabancı para ve yabancı para cinsinden varlık tutmaları şeklinde tanımlanır. Tam dolarizasyon, bir ülkenin ulusal parasını tamamen terk ederek yabancı bir para birimini resmi para birimi olarak kullanmasıdır. Kısmi dolarizasyon ise, bir ülkedeki yerleşiklerin ulusal para cinsinden finansal varlıklar yerine yabancı para cinsinden finansal varlıkları seçmeye başlamasıyla ortaya bir olgudur. Yukarıdaki açıklamalarım ışığında Ülkemizi hangi kefeye koyarsanız koyun karar sizin. Ancak şöyle aklı selim düşünecek olur isek Her ne kadar Türk Lirası kullanıyor isek de Neymiş efendim Brent petrolün fiyatı 120 USA olmuş Gece yarısı 24:01 de petrol ürünlerine zam. Gemlik'ten yüklenen gübre yolda zam görüyor Gerekçe Dolar yükselmiş. Peynirci, zeytinci, gıda üreticileri ha bire zam yapıyor Gerekçe Dolar ve ham madde fiyatları. Siz her ne kadar markette, lokantada, tarlada vs Yaptığınız harcamaları TL olarak veriyorsanız da Satıcıların kafasındaki fiyat TL değil dolar kuru. Formül aynen şöyle ülkemizde. Ürünü aldığınız günkü dolar kuru X ürünün dolar olarak fiyatı, esittir Türk Lirası olarak ödediğiniz tutar. Peki biz neye göre ödedik parayı ? Zaten serbest piyasa doları 19 TL'den hesap edip Bu duruma göre fiyat belirliyor. Siz ,biz de doların 14,40 olduğunu sayıklayıp duralım. Dolarizasyon tam olarak budur sevgili dostlarım. Yani cebimizde Türk Lirası, beynimizde Döviz Bağımsız ülkesiniz resmi para biriminiz olmak zorunda. Ancak değersiz kılınan bir para ile Güçlü olan bir para birimi ile ticareti çevirmek zorundasınız. Üretim yapamadığınız için Sürekli dövize ihtiyacınız var, çünkü üretmiyorsunuz. Mesela buğday üreten bir ülkenin Buğday almak için dövize ihtiyacı yoktur Yerli üretici ile bu durumu çevirir,hatta Satarak ülkenize döviz girdisi sağlarsanız. Döviz ihtiyacınızda günden güne artar Bir gün bütün ürünleri ithal etmek zorunda kalırsınız. Örneklendirilem bu konuyu kısaca. Ülkemiz bu gün niye buğday gemilerini bekliyor ? İzah edeyim. Halkımıza ucuz ekmek yedirmek için Yıllardır buğday baskılandı ve Türk çiftçisi Buğday tarımından çekildi. Sonuç ? İthalat. İthalat ise Putin'in insafında. Yazının başlığı ile, ülkemizin durumu sizce hangi noktada. Karar sizlerin. Ancak son cümlemizi de şöyle bitirelim “Tecrübe edinmek güzel şey. Sonuçları çok acı da olsa”