"40 yıllık meslek hayatımda Eskil Çulfa çok müstesna bir yere sahip"

"40 yıllık meslek hayatımda Eskil Çulfa çok müstesna bir yere sahip"

Ali Haydar Dikmen Hoca, 40 yıllık meslek hayatının ardından geçtiğimiz pazartesi günü emekli oldu. 1987-1994 yılları arasında Eskil Çulfa Ortaokulu ve Eskil Lisesi'nde tarih öğretmeni olarak görev yapan Ali Haydar Hoca, "O günleri unutmam mümkün değil." dedi. Kendisi Balıkesirli olan ve İzmir'de eşi Emekli Matematik Öğretmeni Nazmiye Hanım ve kızı Işıl'la birlikte mutlu bir yaşam süren Dikmen, "40 yıl süren meslek hayatımda ülkemizin çok farklı coğrafyalarında hizmet ettim ama benim için Eskil'in ve özellikle Çulfa'nın yeri doldurulamaz. Herşeyden önce öğrencilerim çok kibar ve saygılıydı. Çulfa insanı oldukça misafirperver, ilgili ve bizlere karşı son derece hürmetkardı. O nedenle o güzel günleri, o talebelerimi unutmam mümkün değil." diye konuştu. Eskil ve Çulfa günlerini özlemle anlatan Ali Haydar Dikmen, "Çulfa'ya tayinimin çıkması ile birlikte ilk olarak Aksaray'a gittim. Görev yerim nasıl bir yer diye çok merak ediyorum. İşte Aksaray'da bir  lokantada yemek yerken, Eskil Çulfa'ya tayinim çıktı, nasıl bir yer? diye bir sorumun ardından, 'Oraya ulaşım yok nereden buldun orayı hoca?' gibi ifadeler beni bayağı endişelendirmişti. Çulfa'ya gittiğimde hayatımda ilk kez kerpiç evlerle tanıştım, okulumuz kerpiçti ve damında naylon seriliydi, birgün tam ders anlatırken kürsünün üzerine yukarıdan akan yağmur damlaları düşmüş ve ilginç bir anı olmuştu benim için. İşte o zar şartlarda okulda 3 öğretmendik. Müdürümüz Fen Bilgisi öğretmeniydi, onunla birlikte Matematik öğretmenimiz bir de ben Tarih Öğretmeni olarak görev yapmıştım. Yaşanan zorluklara rağmen çok güzel günlerdi. O güzelliği oluşturan da Çulfa'nın hatırşinas insanı ve öğrencileriydi. İnşallah birgün ailemle birlikte Eskil'e ve Çulfa'ya ziyaret gerçekleştireceğim, özlem gidereceğim." dedi. Bir öğretmen için en önemli mutlulukların başında öğrencilerinin başarılarıyla bir yere gelmeleri olduğunu kaydeden Dikmen, "Münir Oğuz, Recep Sarısakal, Abdullah Mutlu ve Hacı Şahin gibi öğrencilerim başta olmak üzere bütün öğrencilerimle gurur duyuyorum. Daha sonra 2 yıl süreyle görev yaptığım Eskil Lisesi'nde ve Eskil'de aynı güzellikleri yaşadım. Eskil ve Çulfa insanı memleketlerinde görev yapan insanlara her daim bir misafir gibi görürdü." diye konuştu. Çulfa Ortaokulu'ndan Ali Haydar Hoca'nın talebesi olan Ahmet Ediz de, "Ali Haydar Hoca'm çok değerli çok saygın bir öğretmendi. Okuma oranın çok düşük olduğu o yıllarda, diğer öğretmenlerimiz korkuyla disiplini sağlarken, Ali Haydar Hocamız sevgiyle-arkadaşlıkla bize yaklaşırdı. Kendi cebinden özellikle test kitapları alır öğrencilere verirdi. O dönemlerden hatırladığım başka bir hususta sanki bizden birisiydi. Büyüklerimizle diyaloğu ve iletişimi de çok iyiydi. Hocama emeklilik hayatında mutluluklar dilerim." dedi. Dikmen'in Eskil Lisesi'nden öğrencisi Mevlüt Keskin de, "Ali Haydar Hocam, Eskil Lisesi'nde 1992-93 yıllarında tarih derslerimize girdi. Bir öğretmen bir eğitimci olarak Ali Haydar Hoca'mın yeri dolmaz. Bize tarihi sevdiren, öğrencilerine değer veren verdiği değeri hissettiren, onlarla sağlıklı iletişim kuran ve son derece babacan bir hocamızdı. Onun bu özellikleri bizim derslerdeki başarımızı buna mukabil de daha sonra girdiğimiz üniversite sınavlarından alnımızın akıyla çıkmamızı sağladı. Kendilerine ve ailelerine selam ve hürmetlerimi sunarım." diye konuştu.