Kişinin bedensel olarak kendini iyi hissetmemesi, iş gücü kaybı, davranış bozukluğu, konsantrasyon kaybı gibi birçok problemin belli bir süreye yayılması olarak tanımlanabilecek yorgunluğun temelinde vücudun ihtiyacı olan oksijen miktarının karşılanmaması yatıyor. Kulak burun boğaz bölgemizdeki problemlerin kronik yorgunlukta tetikleyici olabileceğini söyleyen Yataş Uyku Kurulu Üyesi, Kulak Burun Boğaz Uzmanı Doç. Dr. Ayşe Sezim Şafak, kronik sinüzitin bu problemlerin başında geldiğini söylüyor.

Doç. Dr. Şafak, sinüzite dair şu bilgileri veriyor: “Sinüslerimiz ağızları buruna açılan, içi hava dolu boşluklardır. Görevi hem baş ağırlığımızı hafifletmek hem de başımızı önden gelecek darbelere karşı hava yastığı gibi korumaktır. Sinüslerin iç yüzeyi burun mukozasının devamı şeklindedir. Bu nedenle esasında geçirdiğimiz basit bir üst solunum yolu hastalığı ya da alerjiden bile etkilenirler. Üç aydan uzun süren sinüzit iltihabına kronik sinüzit denir. Kronikleşen bir sinüs iltihabında bireyin sinüslerin buruna açılan orifis dediğimiz deliklerini tıkayan kemik eğrilikleri ya da sinüslerin içinden buruna doğru olan mukosilier temizlemenin yavaşlaması ki en sık sebeplerden biri bireyin alerjik yapısıdır. Kronik  sinüzitin çok bilinen belirtileri arasında baş ağrısı, geniz akıntısı, öksürük , burun tıkanıklığı yer alır.”

Kronik sinüziti olan kişilerde gece uyku kalitesinin ve dolayısıyla bağışıklığın da düşmeye başladığı belirten Doç. Dr Şafak, sabahları yorgun uyanan kişilerin mutlaka bir uzmana görünmesini tavsiye ediyor. Kronik sinüzitin uyku düzeni üzerindeki etkilerinin göz ardı edilmemesi gerektiği söyleyen Doç. Dr. Şafak, sinüzit sorunu yaşayan kişilere şu önerilerde bulunuyor: “Sinüzit sorunu yaşayan kişiler uyku kalitesini artırmak için yatak başını hafifçe yükseltebilir. Ayrıca uyudukları odanın nem seviyesini dengede tutmaları çok faydalı olacaktır. Ayrıca, yatmadan önce buhar inhalasyonu veya sıcak duş almak, burun tıkanıklığını hafifleterek daha rahat bir uykuya yardımcı olabilir.”