Rüzgar Erozyonuyla Çölleşen Saha, Ağaçlandırılarak Yeniden Kazanıldı

(İHA) - İhlas Haber Ajansı | 04.11.2018 - 12:00, Güncelleme: 04.11.2018 - 12:00 1811+ kez okundu.
 

Rüzgar Erozyonuyla Çölleşen Saha, Ağaçlandırılarak Yeniden Kazanıldı

KONYAʹnın Karapınar ilçesinde  rüzgar erozyonu nedeniyle oluşan çölleşmeyi önlemek için 1960 yılında başlatılan mücadele sayesinde 130 bin dekarlık alan yeniden kazanıldı. Rüzgarı önlemek için ilk olarak kamışlarla perdeleme ve otlandırma yapılıp, ağaçlandırıldı. Şu an etrafı ağaç ve otlarla kaplı rüzgar erozyonu mücadele sahasında, sadece küçük bir tepelik, çölleşmeye örnek olması için ʹÖrnektepeʹ adı altında  bırakıldı. Türkiyeʹde  toprakların rüzgar etkisiyle bulunduğu yerden aşındırılarak taşınması ve başka yerde birikmesiyle oluşan ʹrüzgar erozyonuʹ ; Konya, Niğde, Kayseri Kars ve Mersinʹde 465 bin hektarlık alanda görülüyor. Bu alanın yüzde 20ʹsi ise Konyaʹnın doğusunda yer alan Karapınar ilçesinde yer alıyor. Karapınar, kent merkezine 90 kilometre uzaklıkta ve 50 bin nüfusa sahip bir ilçe. Son günlerde yer altı suyunun çekilip, toprağın aniden göçmesiyle oluşan ve sayıları 320ʹyi bulan obruklarla  başı dertte olan  Karapınarʹda 1960 yılından önce rüzgar erozyonu büyük bir sorundu.ÇÖLLEŞMENİN NEDENİ YAĞIŞ AZLIĞI Bölgede rüzgar erozyonunun görülmesinin nedeninin, bölgenin eski bir göl yatığı oluşu sebebiyle alüvyon birikmeden oluşan bir toprak yapısına sahip olması, yıllık yağış miktarının  metrekareye 275 milimetre gibi az ve dağılımının düzensiz,  şiddetli esen rüzgarlar, meraların aşırı ve plansız otlatılması, bir kısım otların yakacak olarak toplanıp yakılması, tarımsal işlemlerin hatalı uygulanması olduğu belirtildi.ŞEHİR TAŞINMA RİSKİYLE KARŞI KARŞIYA KALDI Rüzgar erozyonu nedeniyle bölgedeki araziler hızla çölleşmeye başladı. Bunun üzerine 1960 yılından önce ilçe göç tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Erozyonla birlikte topraklar verim gücünü kaybetti,  kumul tepeleri yükseldi, kalkan toz bulutuyla birlikte Konya-Adana arasındaki karayolunda  trafik kazaları arttı, öğrenciler okullara gidemez oldu. İnsan ve hayvan sağlığı olumsuz etkilendi.    ÇÖLLEŞMEYLE MÜCADELE BAŞLADI 1960 yılında Mülga Topraksu Genel Müdürlüğünce Rüzgar Erozyonu Plan ve Tatbikat Grubu Başmühendisliği  kurularak mücadele başlatıldı. Mücadele kapsamında ilk etapta 160 bin dekarlık alan tel çitle çevrildi. Daha sonra 30 bin dekarlık alan askeri faaliyetlerde kullanılmak için Türk Silahlı Kuvvetleriʹne verildi. Geri kalan 130 bin dekarlık alanda ilk olarak rüzgarın hızını kırmak için maliyeti ucuz olduğundan kamışlarla perdeleme yapıldı. Ardından o perdelerin arasında otlandırıldı. Kamış perdeler arası otlandırıldıktan sonra toprak hareketini tamamen durdurucu ve uzun süre kalıcı tedbir olan ağaçlandırma çalışmalarına geçildi. Yapılan mücadelenin ardından rüzgar erozyonu önlendi. Böylelikle çölleşme engellendi. Alanın 42 binlik dekarlık kısmı çiftçilere tahsis edilip tarım arazisine dönüştürüldü.  Ağaç ve otlarla kaplanan geri kalan kısmı da  Tarım ve Orman Bakanlığıʹna bağlı Karapınar Çölleşme ve Erozyon Araştırma Merkeziʹnin koruma sahası kapsamında  tutuluyor.  Koruma sahasında sadece küçük bir tepelik, çölleşmeye örnek olması için ʹÖrnektepeʹ adı altında bırakıldı. KARAPINARʹDA METREKAREYE 300 MİLİMETREDEN AZ YAĞIŞ DÜŞÜYORKonya Teknik Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Fetullah Arık, bölgedeki çölleşmenin esas sorunun yağış miktarının az olmasından kaynaklandığını belirtti. Yer altı suyunun da fazla kullanıldığına dikkat çeken Arık, şunları söyledi: ˮBölge, Türkiye ortalamasının yağış azlığı kadar yağış alıyor. Karapınarʹda yağış miktarı metrekareye 300 milimetrenin altındadır. Karapınar- Tuz Gölü arasında ise   250 milimetreye kadar düşüyor. 250 milimetre tüm dünyada çölleşmenin sınırı olarak kabul edilir. Biz çölleşme şartlarında olan bir bölgeden bahsediyoruz. Bölgede yeraltı suyu fazla kullanıldığı için toprağı nemli tutacak rüzgara karşı direnç oluşturacak herhangi bir önlem söz konusu değil. Şu an ağaçlandırma çalışmasıyla giderilmeye çalışılıyor. Yine tabi yeraltı suyuna müracaat etmek gerekiyor. O nedenle birbirini negatif etkileyen bir durum söz konusu. Bölgede son yıllarda Devlet Su İşleriʹnin planları içinde özellikle ekili alanlar için bazı bölgelerin ağaçlandırılmasıyla ruhsatlarla genişleme sağlandı. Örneğin 100 dekar arazinin varsa bunun 30 dekarında ağaçlandırma yaparsanız, ruhsat almak kolaylaştırılıyor. Bizim buradaki en önemli çalışmamız, ağaçlandırma olmalıdır. Bir çok yerde, tarla sınırında hem rüzgar erozyonuna perde olabilmek ve toprağın tutulması için ağaçlandırma çalışması yapılıyor.ˮKonya ve çevresinde geniş alanda ağaçlandırma çalışması görülmediğini ifade eden Arık, ˮO nedenle ağaçlandırma çalışmalarının yoğun olarak yapılması gerekir. Bu aynı zamanda yağış oranını artıracak ve yağış geldiğinde bitki örtüsü de güçlenecekˮ dedi.? - Karapınar Türkiye,Konya,Karapınar
KONYAʹnın Karapınar ilçesinde  rüzgar erozyonu nedeniyle oluşan çölleşmeyi önlemek için 1960 yılında başlatılan mücadele sayesinde 130 bin dekarlık alan yeniden kazanıldı. Rüzgarı önlemek için ilk olarak kamışlarla perdeleme ve otlandırma yapılıp, ağaçlandırıldı. Şu an etrafı ağaç ve otlarla kaplı rüzgar erozyonu mücadele sahasında, sadece küçük bir tepelik, çölleşmeye örnek olması için ʹÖrnektepeʹ adı altında  bırakıldı. Türkiyeʹde  toprakların rüzgar etkisiyle bulunduğu yerden aşındırılarak taşınması ve başka yerde birikmesiyle oluşan ʹrüzgar erozyonuʹ ; Konya, Niğde, Kayseri Kars ve Mersinʹde 465 bin hektarlık alanda görülüyor. Bu alanın yüzde 20ʹsi ise Konyaʹnın doğusunda yer alan Karapınar ilçesinde yer alıyor. Karapınar, kent merkezine 90 kilometre uzaklıkta ve 50 bin nüfusa sahip bir ilçe. Son günlerde yer altı suyunun çekilip, toprağın aniden göçmesiyle oluşan ve sayıları 320ʹyi bulan obruklarla  başı dertte olan  Karapınarʹda 1960 yılından önce rüzgar erozyonu büyük bir sorundu.ÇÖLLEŞMENİN NEDENİ YAĞIŞ AZLIĞI Bölgede rüzgar erozyonunun görülmesinin nedeninin, bölgenin eski bir göl yatığı oluşu sebebiyle alüvyon birikmeden oluşan bir toprak yapısına sahip olması, yıllık yağış miktarının  metrekareye 275 milimetre gibi az ve dağılımının düzensiz,  şiddetli esen rüzgarlar, meraların aşırı ve plansız otlatılması, bir kısım otların yakacak olarak toplanıp yakılması, tarımsal işlemlerin hatalı uygulanması olduğu belirtildi.ŞEHİR TAŞINMA RİSKİYLE KARŞI KARŞIYA KALDI Rüzgar erozyonu nedeniyle bölgedeki araziler hızla çölleşmeye başladı. Bunun üzerine 1960 yılından önce ilçe göç tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Erozyonla birlikte topraklar verim gücünü kaybetti,  kumul tepeleri yükseldi, kalkan toz bulutuyla birlikte Konya-Adana arasındaki karayolunda  trafik kazaları arttı, öğrenciler okullara gidemez oldu. İnsan ve hayvan sağlığı olumsuz etkilendi.    ÇÖLLEŞMEYLE MÜCADELE BAŞLADI 1960 yılında Mülga Topraksu Genel Müdürlüğünce Rüzgar Erozyonu Plan ve Tatbikat Grubu Başmühendisliği  kurularak mücadele başlatıldı. Mücadele kapsamında ilk etapta 160 bin dekarlık alan tel çitle çevrildi. Daha sonra 30 bin dekarlık alan askeri faaliyetlerde kullanılmak için Türk Silahlı Kuvvetleriʹne verildi. Geri kalan 130 bin dekarlık alanda ilk olarak rüzgarın hızını kırmak için maliyeti ucuz olduğundan kamışlarla perdeleme yapıldı. Ardından o perdelerin arasında otlandırıldı. Kamış perdeler arası otlandırıldıktan sonra toprak hareketini tamamen durdurucu ve uzun süre kalıcı tedbir olan ağaçlandırma çalışmalarına geçildi. Yapılan mücadelenin ardından rüzgar erozyonu önlendi. Böylelikle çölleşme engellendi. Alanın 42 binlik dekarlık kısmı çiftçilere tahsis edilip tarım arazisine dönüştürüldü.  Ağaç ve otlarla kaplanan geri kalan kısmı da  Tarım ve Orman Bakanlığıʹna bağlı Karapınar Çölleşme ve Erozyon Araştırma Merkeziʹnin koruma sahası kapsamında  tutuluyor.  Koruma sahasında sadece küçük bir tepelik, çölleşmeye örnek olması için ʹÖrnektepeʹ adı altında bırakıldı. KARAPINARʹDA METREKAREYE 300 MİLİMETREDEN AZ YAĞIŞ DÜŞÜYORKonya Teknik Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Fetullah Arık, bölgedeki çölleşmenin esas sorunun yağış miktarının az olmasından kaynaklandığını belirtti. Yer altı suyunun da fazla kullanıldığına dikkat çeken Arık, şunları söyledi: ˮBölge, Türkiye ortalamasının yağış azlığı kadar yağış alıyor. Karapınarʹda yağış miktarı metrekareye 300 milimetrenin altındadır. Karapınar- Tuz Gölü arasında ise   250 milimetreye kadar düşüyor. 250 milimetre tüm dünyada çölleşmenin sınırı olarak kabul edilir. Biz çölleşme şartlarında olan bir bölgeden bahsediyoruz. Bölgede yeraltı suyu fazla kullanıldığı için toprağı nemli tutacak rüzgara karşı direnç oluşturacak herhangi bir önlem söz konusu değil. Şu an ağaçlandırma çalışmasıyla giderilmeye çalışılıyor. Yine tabi yeraltı suyuna müracaat etmek gerekiyor. O nedenle birbirini negatif etkileyen bir durum söz konusu. Bölgede son yıllarda Devlet Su İşleriʹnin planları içinde özellikle ekili alanlar için bazı bölgelerin ağaçlandırılmasıyla ruhsatlarla genişleme sağlandı. Örneğin 100 dekar arazinin varsa bunun 30 dekarında ağaçlandırma yaparsanız, ruhsat almak kolaylaştırılıyor. Bizim buradaki en önemli çalışmamız, ağaçlandırma olmalıdır. Bir çok yerde, tarla sınırında hem rüzgar erozyonuna perde olabilmek ve toprağın tutulması için ağaçlandırma çalışması yapılıyor.ˮKonya ve çevresinde geniş alanda ağaçlandırma çalışması görülmediğini ifade eden Arık, ˮO nedenle ağaçlandırma çalışmalarının yoğun olarak yapılması gerekir. Bu aynı zamanda yağış oranını artıracak ve yağış geldiğinde bitki örtüsü de güçlenecekˮ dedi.? - Karapınar Türkiye,Konya,Karapınar
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve eskilgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
Adana escort Ankara escort izmir escort aliağa escort balçova escort bayındır escort bayraklı escort bergama escort beydağ escort bornova escort buca escort çeşme escort çiğli escort dikili escort foça escort gaziemir escort güzelbahçe escort karabağlar escort karaburun escort karşıyaka escort kemalpaşa escort kiraz escort kınık escort konak escort menderes escort menemen escort narlıdere escort ödemiş escort seferihisar escort selçuk escort tire escort torbalı escort urla escort bostanlı escort mavişehir escort alsancak escort üçyol escort bursa escort altınşehir escort gemlik escort görükle escort gürsu escort inegöl escort kestel escort mudanya escort nilüfer escort orhangazi escort soğanlı escort yıldırım escort antalya escort akseki escort aksu escort belek escort demre escort döşemealtı escort elmalı escort finike escort gazipaşa escort gündoğmuş escort ibradı escort kaş escort kemer escort kepez escort konyaaltı escort korkuteli escort kumluca escort lara escort manavgat escort muratpaşa escort serik escort alanya escort Eskişehir escort Gaziantep escort İstanbul escort Nişantaşı escort Şerifali escort Maltepe escort Sancaktepe escort Eyüpsultan escort Şişli escort Kayaşehir escort Büyükçekmece escort Beşiktaş escort Mecidiyeköy escort Zeytinburnu escort Sarıyer escort Bayrampaşa escort Fulya escort Beyoğlu escort Başakşehir escort Tuzla escort Beylikdüzü escort Pendik escort Bağcılar escort Ümraniye escort Üsküdar escort Esenyurt escort Küçükçekmece escort Esenler escort Güngören escort Kurtköy escort Bahçelievler escort Sultanbeyli escort Ataşehir escort Kağıthane escort Fatih escort Çekmeköy escort Çatalca escort Bakırköy escort Kadıköy escort Avcılar escort Beykoz escort Kartal escort şirinevler escort Kayseri escort Kocaeli escort Gebze escort İzmit escort Malatya escort Manisa escort Mersin escort Muğla escort Bodrum escort Milas escort Dalaman escort Marmaris escort Fethiye escort Datça escort Samsun escort Atakum escort İlkadım escort Aydın escort Bolu escort Denizli escort Diyarbakır escort Düzce escort Konya escort Kütahya escort Sakarya escort